Yeni Ahit

0
61

Bu tablo halen bütünün bir parçası olmaktan öteye gidemiyor ama yine de İsa’nın izinde bir zaman yolculuğunu yönlendirebilecek nitelikte.

İsanın kendisi geride tek metin bile bırakmadı. Aralarında hiçbir âlimin bulunmadığı yoldaşları da, onlara önemli görünen şeyleri sözle aktardılar ama yazıya geçirmediler. İsa’nın hayatı ve icraatlarına ilişkin en önemli kaynak Yeni Ahit’tir. Dilbilimciler ve din bilimcilerin İncil’deki metinleri yorumlamalarından ortaya çıkardıklarına göre, ancak 40-50 yılları arasında Hıristiyanlar, Celileli adamın birçok konuşmasını ve meselini toplayıp kâğıda döktüler. Ama bu «kelam kaynağı» (ya da konuşma kaynağı) çoktan kaybolup gitti.

Muhafaza edilmiş en eski tanıklıklar, Paulus’un 50 yılından sonra kaleme aldığı mektuplardır. Helen kültürü almış bu Tarsuslu Yahudi, İsa’yı şahsen tanımıyordu, muhtemelen onun vatanı Celile’yi de öyle. Son akşam yemeğinin betimlenmesi dışında, az sayıda biyografik bilgi aktarır.

Matta ve Luka

Biyografik bilgiler ancak Markos, Matta ve Luka’yla birlikte gelir. İki yüzyıllık yoğun bir metin araştırmasından sonra bugün çoğu bilim adamı, Markos’un 70 yılından hemen önce ağızdan ağza aktarılan bilgilerden «Müjde»sini (Grekçe evangelion) yazdığında hemfikir. Matta ve Luka daha sonra, birbirlerinden bağımsız olarak, Markos İncili, kelam kaynağı ve kendi kaynaklarından 75-100 yılları arasında eserlerini kaleme aldılar. Birbiriyle yakın ilişkili olan bu üç «sinoptik İncil», 100 yılında ve muhtemelen onlardan bağımsız olarak kaleme alınan Yuhanna İncili’nden daha çok bilgi verir.

Ama dört yazar da çoktan hayallere karıştı. Örneğin antikçağ Hıristiyanları Luka’yı, Paulus’a birkaç yolculukta eşlik etmiş Yunan bir hekim sanıyorlardı. Yeni Ahit’te bazı belirtiler bulunmaktadır – Luka, Paulus’un yolculuklarını betimlerken, bazı yerlerde «biz» der; havarinin bir mektubunda «hekim Luka»dan söz edilir.

Antikçağdan kalma Yeni Ahit’in bugüne dek 5.000 dolayında eksiksiz elyazması ya da metin parçası keşfedildi; en eskisi, 125 yılında kaleme alınmış, üzerinde Yuhanna İncili’nin bir kısmı bulunan bir Mısır papirüsü. Ancak tek bir orijinal belge bile muhafaza edilememiş. Yalnızca antik kopyalar var.

Kesin olan, tüm İncillerin çağın dünya dili Grekçede kaleme alınmış olduğu. Yani onlar «çeviri», çünkü Celileli İsa Aramca konuşuyordu. Yine kesin olan, ilk Hıristiyan cemaatlerin bile «işlenmiş», örneğin aynı yazım tarzına sahip versiyonlar ürettirdiği. 150 yılında Yeni Ahit bugünkü haliyle bir araya getirildi. Diğer eski metinler -kelam kaynağı gibi- o günden sonra artık kopyalanmadı ve sonunda unutuldu. En önemli kaynak, çarmıha gerilişinden 100 yılı aşkın bir süre sonra işlenmiş toplama metinler. Böyle kaynaklara dayanarak, otantik olanları daha sonra eklenenlerden ya da değiştirilenlerden ayırt etmek son derece zor. Ve erken dönem Hıristiyanlara önemsiz görünen bilgiler, çoğunlukla sonsuza dek kaybolup gitti.

Sonradan, unutulan metinlerin parçalarının ortaya çıktığı nadir durumlarda da bunun pek yardımı dokunmaz. Örneğin 1945′te Yukarı Mısır’ın Nag Hamadi kentindeki eski bir Hıristiyan kütüphanesinde keşfedilen «Thomas İncili»nin en önemli bölümleri muhtemelen 100 yılından önce kaleme alınmıştır. 144 vecize içerir, her biri «İsa der ki» kalıbıyla başlar – ama Celileli adam hakkında başka hiçbir şey yoktur.

Read More about İsa

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz