Prag

0
56

Turizmin hizmetinde

Önceki gidişlerimde, Prag’da Kafka’ya ilişkin iki ev, bir de mezarı bilinirdi. Bu gidişimde başta yeni açılan Kafka Müzesi olmak üzere kentin tam 17 yapısı, Kafka’ya ait anıt yapılara dönüştürülmüş. Sadece Kafka adını taşıyan kahvelerden, barlardan, otellerden, dükkânlardan söz etmiyorum, bunlar gerçekten yazarın yaşamında etken olmuş mekânlar.

İşte tam eski kentin, ünlü saat kulesinin yanı başında, Kafka’nın doğduğu ev…

Altı yaşındayken taşındığı ev… Gittiği ilk okul… Dokuz yaşındayken yaşadığı ev… Babasının dükkanı… Aile sık sık ev değiştiriyor; babanın geliri ve statüsü yükseldikçe, Yahudi Mahallesi’nden biraz daha uzaklaşıp, daha büyük, daha lüks bir eve geçiliyor.

İşte, bir kez gördüğü ve yazarak âşık olduğu, iki kez nişanlanıp, iki kez nişanı bozduğu Felice ‘ye ”Felice sevgilim, beni tanımıyorsun. Beni kötülüğümün içinde tanımıyorsun. Benim kötülüğüm, edebiyat de, yazın de, ne dersen de, o çekirdekten doğuyor. Ne sefil bir yazıcı olmalıyım ki, seni bir türlü kötülüğüme ikna edemiyorum…” diye yazdığı ev… (Felice Berlin’deydi.)

İşte Milena ‘ya, ‘Milena, Milena, Milena… Adından başka bir şey yazamıyorum. Yazmalıyım ama! Milena, seni sevdiğime göre, yeryüzünü de seviyorum demektir!” diye haykırdığı ev… (Milena Viyana’daydı…)

Tümü ‘Eski Kent’ diye adlandırılan bölümde. Biri hariç: Nehrin öte yanında, Prag Şatosu’nun yakınlarında, bir zamanlar saray hizmetkârlarının yaşadığı dapdar sokakta, alçak tavanlı, dar kapılı, ‘seyis odası’ diye de bilinen iki odalı minicik ev.

Aile baskısına dayanamadığında, kaçıp gizlendiği sığınak, bugün Kafka kitap ve belgelerini içeren bir kitapçı dükkânı.

Kafka, Nazi işgalini, kız kardeşlerinin kamplarda öldürüldüğünü, Sovyet egemenliğini, Prag ’68 baharını, Çek Cumhuriyeti’ni görmedi. Ama onun için yaşanan dehşetin habercisi, Prag Baharı’nın babası ve öncülüğünü vurgulayan çok şey söylendi.

Doğrusu Prag’da, Kafka’nın turistik malzeme olarak pazarlanması, adının ve fotoğrafının gömlekten fincana her yere basılması içimi acıtmadı değil. Herhalde kendisi, günün birinde bu kentin turizmine hizmet edeceğini bilemezdi. Bilse bile bir anlam veremezdi… Ama bugün bizler, Kafka’nın yazdıklarına bir anlam verebiliyoruz. Ve verebildiğimize göre, dünya iyiden iyiye çıldırdı demektir!

Read More about Kafka’nın Kenti Prag

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz